DMEDD Onursal Başkanı Sayın Hülya Çavuşoğlu,
Okul Müdürü Sayın Adnan Polat,
Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Naci Koru'nun eşi Dr. Canan Koru,
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Murat Selim Esenli,
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü Büyükelçi Şevki Mütevellioğlu,
Değerli basın mensupları,
Sevgili öğretmenler ve öğrenciler,
Hepinize günaydın!
Sizlerle kavak ağaçlarıyla çevrili ve neşeli çocuk cıvıltılarıyla dolu Kavaklıdere Ortaokulu'nda buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Eşim ve Çin Büyükelçiliği'nin bütün çalışanları adına Sayın Hülya Çavuşoğlu Hanım'a törene katıldığı için özellikle teşekkür ederim. Bu katılım, Sayın Hülya Çavuşoğlu'nun ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın gençlerin eğitimine ve Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilere verdikleri büyük önemin bir göstergesidir.
Bu arada uzun zamandan beri Çin Büyükelçiliği'ne büyük destek veren Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na ve DMEDD'e de teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilirim ve bugünkü etkinliği hazırlamak için büyük emek veren Kavaklıdere Ortaokulu'na şükranlarımı sunarım.
Bugünkü etkinlik, Çin ile Türkiye arasındaki dostça temasların çeşitli alanlarda genişlemesi ve derinleşmesinin canlı bir yansımasıdır. Çin, her zaman Türkiye'nin eğitim konusuna büyük ilgi göstermiş, Türkiye'nin eğitimini geliştirmesi için bulunduğu her katkıdan onur duymuştur.
Hem Çin hem Türkiye, tarihlerinde görkemli uygarlıklar yaratmış ve her iki ülke de eğitime aynı şekilde büyük önem vermiştir. Ta 2500 yıl önce, Çin'in yüce düşünürü ve eğitimcisi Konfüçyüs "eğitimde ayrımcılık olmaz" fikrini ileri sürmüştür. Konfüçyüs'e göre, insanlar zengin fakir farketmez, nereli olursa olsun eğitim görme hakkına sahip olmalıdır. Eğitimin halk arasında yaygınlaştırılmasına çalışan Konfüçyüs Çin'in ilk özel okulunu açarak bu konuda önemli bir katkı sağlamıştır. Rivayete göre, Konfüsyüs'ün üç bin öğrencisi vardır ve onlardan 72'si çok başarılı olmuştur. Konfüçyüs ayrıca "her bir öğrenciye kendine uygun eğitim verilmeli" ve "sürekli eski bilgileri pekiştirerek yeni bilgiler elde edebiliriz" fikirleriyle farklı eğitim ve öğretim metotları ortaya koymuştur. Konfüçyüs, Çin halkı tarafından kutsal bir insan olarak kabul edilir. Konfüçyüsçülük sayesinde, bin yıllık Çin tarihinde "hocalara saygı ve eğitime önem" şeklinde bir gelenek oluşmuştur. Bugünlerde, Çin kültürünü ve Çince öğrenimi yaygınlaştırmayı amaçlayan "Konfüçyüs Enstitüsü" isimli eğitim kuruluşu dünyanın çeşitli ülkelerinde başarılı faaliyetlerde bulunmaktadır. Türkiye'nin üç üniversitesinde "Konfüçyüs Enstitüsü"nün açıldığını ve daha fazla üniversitenin "Konfüçyüs Enstitüsü" kurmaya hazır olduğunu büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Şu an Çin, orta hali refah toplumunu kapsamlı olarak inşa etmenin kritik döneminde bulunuyor. Bu yıl hazırlanan "13. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda, milli eğitim konusunda "eğitime öncelik verme, eğitimi temel yapma, yaratıcılığa dayandırma, eğitimde eşitliği sağlama ve kaliteyi yükseltme" yönünde bazı çalışma politikaları geliştirilmiştir. Çin, eğitim alanında reformları kapsamlı olarak derinleştirme, ulusal eğitim sistemini yaratıcılık zemininde geliştirme, çağdaş eğitim sistemini iyileştirme, eğitim yapısını düzeltme ve eğitim eşitliğini hızlandırma konularında ısrar etmektedir.
Sayın Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türkiye'de harf devrimini tanıtmak için yaptığı çalışmalar kapsamında Türkçe harfleri bizzat öğretirken çekilen bir fotoğrafı bende derin izlenimler bırakıyor. Atatürk'ün eğitim hakkındaki şu ifadesi de unutulmazdır: "En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur." Atatürk ayrıca şunu da söylemiştir: "Eğer Cumhurbaşkanı olmasaydım, Eğitim Bakanı olmak isterdim."
Atatürk'ün çabalarıyla Çocuk Bayramı'nın Ulusal Egemenlik Bayramı'yla birleştirilerek kutlanması da Atatürk'ün eğitime verdiği büyük önemi ve özellikle de gençlere ve çocuklara karşı beslediği büyük umutları göstermektedir. Son yıllarda, Türk hükümetinin zorunlu eğitim süresini 12 yıla kadar uzatması Türkiye'nin eğitim reformunu ilerletme ve devleti eğitimle güçlendirmedeki kararlılığını yansıtıyor.
Bu yıl, Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 45. yıldönümü kutlanıyor. Antalya EXPO'ya katılan Çin'den gelen mimarlar ellerinden geleni yaparak "ZhongGuo HuaYuan" isimli güzel bir Çin bahçesi yarattılar, bu bahçe Antalya'da ebediyen kalacaktır. Geçen ay, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve eşine Çin bahçesini gezdirdim. Cumhurbaşkanı ve eşi Çin bahçesini çok beğendiler. Bu arada sizleri de Antalya'ya giderek, Çin bahçesinin güzelliklerini görmeye davet ediyorum. Bu yıl Türkiye'de bir dizi etkinlik daha düzenlenecek. Mesela "Çin Sinema Haftası", Türkiye'nin düşünce kuruluşu üyeleri, gazetecileri ve genç öğrencileri için Çin gezisi, lise öğrencileri arasında "Yüreğimdeki Çin" konulu resim yarışması ve benzeri... Resim yarışmasında ödül kazanan öğrenciler ayrıca "Çin-Türkiye İlişkilerinin Ümit Veren Yıldızı" olarak öğretmenleri veya ebeveynleriyle birlikte Çin'i gezme imkânı bulabilecekler. Bu arada şunu da ilan etmek istiyorum: Kavaklıdere Ortaokulu'ndan öğrenci ve öğretmenleri "Çin-Türkiye İlişkilerinin Ümit Veren Yıldızı" olarak Çin'e davet edeceğiz. Kavaklıdere Ortaokulu'ndaki bütün öğrencileri Çin Büyükelçiliği tarafından düzenlenen bütün etkinliklere aktif şekilde katılmaya davet ediyoruz.
Bayanlar, Baylar,
Gençler bir ülkenin ümidi ve geleceğidir. Çocukların canlı yüzlerini görünce, Türkiye'nin daha refah ve güzel yarınlara ilerlediğine; Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha parlak bir geleceğe sahip olacağına dair güvencim artıyor. Kavaklıdere Ortaokulu'nun Türkiye'nin gelişmesi ve Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ilerlemesi için daha fazla yetenekli öğrenci yetiştireceğine inanıyorum. Çin Büyükelçiliği, Kavaklıdere Ortaokulu'na her türlü destek ve yardımda bulunmaya hazırdır. Son olarak okulun öğretmen ve öğrencilerini Çin'i ve Çin Büyükelçiliği'ni ziyaret etmeye davet ediyorum.
Teşekkür ederim.