Demokrasi tüm dünya halklarının hakkıdır; bazı ülkelerin patentinde değildir
2021/12/09


Demokrasi, tüm insanlığın ortak değeridir ve tüm dünya halklarının hakkıdır, sadece birkaç ülkenin patentinde değildir. Bir ülkenin demokratik olup olmadığı, dışarıdan bazı kişiler tarafından değil, bizzat o ülkenin halkı tarafından belirlenmelidir. Uluslararası toplum açısından bakarsak bir ülkenin demokratik olup olmadığı, birkaç kendini beğenmiş ülke tarafından değil, uluslararası toplum tarafından değerlendirilmelidir. Kendisini “demokrasi havarisi” olarak gören ABD, sözde “demokrasi zirvesi” adı altında bir zirve düzenliyor, kendisine göre farklı ülkelerin demokratik sistemlerini keyfince eleştiriyor ve onlara bir çırpıda “demokratik” veya “anti demokratik” gibi etiketler yapıştırarak kategorize ediyor. Bu demokrasi kisvesi altında yapılan anti demokratik bir gösteridir.

Demokrasi dekoratif bir süs değildir. Süslemek için değil, halkın çözülmesi gereken sorunlarını çözmenin bir aracıdır. Bir ülkenin demokratik sisteminin iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi için o ülkenin özgün koşullarına bakmak gerekir; uygulama ve pratikler sonuçları ile test edilmeli ve halkın gerçek hissiyatı ile ölçülmelidir. Halkın sadece oy kullanma hakkına sahip olması ama geniş katılım hakkına sahip olmaması veya halkın sadece oy kullanmak için uyandırılması ama sonrasında uykuya dalması gerçek demokrasi değil sadece formalite demokrasidir. 

Antik çağda yaşayan Çinli düşünür Mensiyus bir keresinde şöyle demişti: “Dünyada her şeyin farklı olması doğal kuraldır.” Çeşitli ülkelerdeki demokrasi, ülkelerin tarihlerinde ve kültürel geleneklerinde kök salmıştır ve ülke halklarının pratikte arayışı ve bilgeliği ile büyümüştür. Demokrasinin farklı yolları ve biçimleri vardır. Dünyadaki çok renkli siyasi sistemleri tek bir cetvelle ölçmek, insanlığın çok renkli siyasal kültürlerini monoton bir gözle incelemek kesinlikle demokratik bir bakış açısı değildir. Bu dünyada bırakın eksiksiz ve üstün bir demokratik sistem olmasını, tüm ülkelere aynen uygulanabilecek bir demokratik model de hiçbir zaman olmamıştır. Yakın çağda Çin'de demokrasi için yapılmış arayışlara bakarsak, yabancı modellerin doğrudan kopyalanması sonucu birçok acının çekilmiş ve ağır bedellerin ödenmiş olduğunu görürüz. Dünyaya da bakarsak ister Afganistan, ister Libya, ister Irak’ta olsun, "renkli devrimler" tarafından zorla nakledilen demokrasilerin hep büyük felaketlerle sonuçlanmış ve hep masum insanların mağdur olduğunu görüyoruz. 

"Ayakkabı aynı olmak zorunda değil, yeter ki ayağa uysun; yönetim aynı olmak zorunda değil, yeter ki halka yarasın". Dünyada her yerde geçerli olacak tek bir kalkınma yolu yoktur, insanlara sürekli olarak fayda sağlayan bir kalkınma yolu ancak canlılığını sürdürebilir.

Çin'de demokrasi, sıradan insanların gerçek yaşam biçimidir. Çin'deki halk demokrasisi, tam süreci kapsayan bir demokrasi türüdür. Tam süreçli halk demokrasisi, halkın hukuk çerçevesinde demokratik seçim, demokratik karar alma, demokratik yönetim ve demokratik denetim haklarından yararlanması ve her zaman halk merkezli ve halkın söz siyasi sahibi olması gibi bir tutumun ülkenin siyasi yaşamının tüm alanları, yönleri ve parçalarında izlenmesi anlamına gelmektedir. Tam da Çin halk demokrasisinde ısrar ettiği için Çin halkının şaşırtıcı yaratıcılık ve üretkenliği ortaya çıkarılmış, 1,4 milyar nüfuslu süper büyük ülkede hızlı ekonomik kalkınma ve uzun vadeli sosyal istikrar gibi iki mucize yaratılabilmiştir. Çin halkının Çin Hükümeti’ne olan memnuniyet ve destek oranı senelerdir %95'in üzerinde bulunmaktadır.

Çin, kendi ülkesinde halk demokrasisini aktif olarak geliştirirken aynı zamanda uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesini de güçlü bir şekilde teşvik etmektedir. Tüm ülkelerin aynı "küresel köy”de yaşamaları nedeniyle herkes ortak meselelerini istişare yoluyla ele almalıdır. Yüzyılda görülmeyen büyük değişimler karşısında Çin, barış, kalkınma, işbirliği ve kazan-kazan bayrağını en yüksekte tutmaktadır, insanlık için ortak kader topluluğu anlayışını öne sürmüştür ve karşılıklı saygı, hakkaniyet, adalet ve kazan-kazan işbirliğini içeren yeni tip uluslararası ilişkilerin inşasını hızlandırmaktadır. 

Bugün dünya, COVİD-19 salgını, ekonomik iyileşme, iklim değişikliği, terörizm gibi birçok küresel zorlukla karşı karşıyadır. Dünyanın ihtiyacı olan, bölünmeyi ve çatışmayı körükleyen sözde “demokrasi zirvesi” değildir; BM Sözleşmesi’nin amaç ve ilkeleri doğrultusunda gerçek çok taraflılığa bağlı kalmak, birliği ve işbirliğini güçlendirerek küresel zorluklara el ele yanıt vermek ve insanlığın ilerlemesini hep birlikte hızlandırmaktır.

Demokrasinin en iyisi yoktur, sadece daha iyisi vardır. İnsanlığın demokrasiyi geliştirme ve iyileştirme pratiği asla bitmeyecektir. Çin halkı, dünyanın her yerindeki insanlarla birlikte, tüm insanlık için barış, adalet, kalkınma, hakkaniyet, demokrasi ve özgürlük gibi ortak değerleri geliştirmeye, karşılıklı saygı ve farklılıkları koruyarak ortak paydada buluşma ruhuyla insanlığın siyasal kültürünü zenginleştirmeye ve geliştirmeye, insanlık için ortak kader topluluğunu inşa etmeye hazırdır.


中华人民共和国驻土耳其共和国大使馆 版权所有 京ICP备06038296号 京公网安备110105002097
http://tr.china-embassy.gov.cn